Louder Than Bombs..

Aslında ismini ne zamandır duymuş ve izleme listeme almış olduğum bir filmdi, ve bir gece, aslında başka bir film ararken karşıma çıktı ve izleyiverdim. Sonuç ise ne yazık ki umduğum gibi olmadı. Tabii ki çok garip ve orijinal bir film olmasını bekliyordum. Zaten o kadının oynadığı ve garip olmayan bir film yok ki :) Ne zaman ki o adamın da oynadığı gördüm, ‘aha dedim galiba enteresan ama güzel bir film izliycez’.
İşte tam burada mini bir paragraf açıyorum. Öyle ki baş roldeki baba-eş karakterini oynayan amcamızın bayağı eski, sanırım bi 10 senelik, ‘Sessions’ diye sadece birkaç sezonluk çok orijinal ve bi o kadar iyi bir dizisi var. Şiddetle tavsiye ederim. Her ne kadar son sezonunda pek sarmasa da (ki muhtemelen o yüzden bitti ama zaten devam ettirilmesi zor bir içeriğe sahipti) ilk sezonu çok mu çok iyiydi. Her biri 20 dk. süren; bir psikiyatr (evet amcamız) ile hastasının (her biri çok değişik karakterler olan) seanslarını gösteren çok iyi ama harbi iyi bir diziydi. Sanırım ben cnbc-e döneminde yakalamıştım. Evet o kadar yaşlıyım :) Neyse efendim bulursanız mutlaka izleyin demek için açtım paragrafı ;)
Şimdi filme döneyim; ne yazık ki ha şimdi diyip diyip hiçbir yere bağlanmayan ancak hakkını da yemeyim arada güzel detayları da barındıran (çocuğun mektubu gibi) bir ‘muallakta kalan’ filmimiz daha oldu sizin anlayacağınız. Yani abinin baştaki şok edici hareketinin bir yere bağlanmaması, amcamızın kaynak ilişkisinin ucu açık ööölece yarıda bırakılıp hiç bir daha değinilmemesi, küçük kardeş öndeymiş gibi yapıp yok asıl anne diyip sonra şaka şaka küçük kardeş odaklı diyip diyip bizi pinpon topu gibi oynatan bir filmdi kanımca. O yüzden sankim pas geçebilirsiniz ;) Yok ‘sen yanlış anlamışsın aslında böyle böyle’ diyorsanız da yorum atın derim, çünkü harbiden bilmek istiyorum. Haydin öptüm :*

Comments