The Circle..

Öncelikle ifade edeyim ki ben Emma Watson’ı pek severim. Tabii ki Harry ile tanıdık ve Hermione’ye cuk ötesi oturduğunu düşünüyorum (hoş, diğer tüm karakterler gibi). Gerçekte de çok güçlü ve güzel bir kadına evrindiğini düşünüyorum. Serinin dışındaki filmlerini pek seyredemediysem de (belki de bu bir başlangıç olup sıradan başlayabilirim ;) ), The Circle’ı izleme nedenlerimden biri kendisi oldu. Diğer neden ise birkaç hafta izlediğim fragmanı. İzledim izledim de bir kez daha şu Hollywood’un her şeyi bir yana harbiden fragman yapmanın kitabını yazdıklarını düşündüm. Çünkü film tam bir, icraatın içinden (yaşım çıkıcak ayol, bunu anca bilen bilir :p) durumu şeklinde vuku buldu.
Çünkü çok baba bi konuyu feci fiyasko ile heba ettiklerini düşünüyorum. İzleyenlerin ilk andan anlayacağı üzere film Apple şirketinin ve onun benzeri tüm bilişim-iletişim vb. diğerlerinin yanı sıra Facebook ve tüm türevlerinin hayatımız üzerindeki, daha doğrusu mahremiyetimiz üzerindeki etkisi; artarak doymayan iştahı. Zaten Apple’ın son binasının San Diego’da ahan da aynı filmdeki gibi bir çember, bir nevi Truman gökkubbesi gibi olduğunu bildiğimiz için direkt onu içine aldığı, cloud mefhumunun da yaratıcısı olduğu ve ona dair direkt göndermeler olduğu için onun üzerinden hepsini iğnelediği bir gerçek.
Uç noktadan giderek, gittiğimiz yolun yol olmadığını da çok güzel yüzümüze çarpıyor ancak durum o kadar yüzeysel ve vasat anlatılıyor ki hiç ama hiçbir etkisi olmuyor, ‘ha evet’ diyip geçiyorsunuz, tabiri caizse. Bunun nedenleri; bir kitap uyarlaması olması olabilir ama biz ne muhteşemlerini gördük. Sonuçta baba gibi bi bütçe (30 milyon $) ve böyle oyuncularla ayıp edilmiş resmen. Oyunculuk diyince; ne yazık ki kızımız Hermione etkisinden çıkamamış :( üzülerek söylüyorum. Yine haşarı, laf dinlemez, hemen inanır, sonra hemen yine vazgeçer konseptinde. Tom Hanks amcamız da, Steve Jobs tiplemesine dehşet cuk oturmasına rağmen o kadar az yer verilmiş, oynadığı karakter o kadar geçiştirilmiş ki. Kitapta öyle olduğuna hayatta inanmam. Al sana bir yazık edilmişlik daha. Aynı şekilde Mecer karakterinin de kesin baba bir arkaplanı var diyorsunuz, hissediyorsunuz ama nerdeee.. öyle önemli bir figür yine tırs geçilmiş. Bi de zenci, youtube-facebook icatçısı tipli zenci arkadaşımız da inanılmaz bir mihenk taşı izlenimi verip toplamda 2 dakika görünmüyor ekranda! Bu bağlamda kişiler arası ve konular arası hep atlamalı gidince çok büyük bir kesiklik söz konusu olmuş genel akışta. Her şey pıt pıt geçiveriyor. Böylece akış bozulduğu gibi sizin de kaptırıp gitmeniz engelleniyor.
Ayrıca yine aynı paralelde karakter çok içi boş verilmiş. Mesela kızımız sadece kano sever bir tip olarak tek boyutlu yaratılmış. Ayrıca (saçma bir zevzevklikle sunulan) japon tiplemelerle konuşmasından sosyal medya sevmeyen ve teknolojisiz yaşayan bir kız imajı verilmiş ama o zaman kızımızın niye Apple’da çalışmak istediği mefhumu manasızlığa sürüklenmiş!
Doğal olarak filmin sonu da çok ama çok boş bir şekilde havada bırakılıyor mu! Alın size koca bir 1.5 saatin hebalığı! Kaçın a dostlar, sizi kurtarıyorum :)

Comments

Popular Posts