The Martian..

Vallahi ne diyim ki ben şimdi. Film, tam da ismini gören birinin düşündüğü şekilde! Ne bir eksik ne bir fazla.. Şimdi spoiler da vermek istemiyorum ama nolucak bilmiyorum. Hadi nolur nolmaz notumu düşeyim:
SPOILER
İzlemeden ne düşünülür: Mars'ta geçiyordur, ee o zaman yakın bir gelecektedir, kesin bir sorun çıkar stres yaratılır. Ancak ABD bu boru değil, kesin mutlu biter. Ve işte her şey ama her şey tam da böyle oluyor. O klişe Amerikan 'geride kimseyi bırakma' olayı dibinee kadar vuku buluyor ayriyeten :) Ne mekan ne yıl ne gezegen tanıyor!
SPOILER SON
Ben şahsen Gravity'e ba-yıl-mış-tım ve üzerine tanımamıştım. O yüzden de interstellar'ı pek sevememiştim.
Kısacası o uzay-draması konseptini başlatan ve çıtasını da uzaya koyan! Gravity sonrasıkilerin ondan daha ötede olması beklentisi taşıyorum. Ve Martian da kesinlikle bunu karşılamadı!  Özellikle başlarındaki gün hesabında su stoku olayını gündeme getirip sonra da belli belirsiz üzeri geçilen ve açıklaması hiç yapılmayan (oysa ki en çok açıklama gerektiren) su mevzuu benim tüm film boyunca kafamın köşesinde durdu gitti! Ben de böyle detaylara takan ve gençliğinde 24 tecrübesi deneyimlemiş biri olarak çok rahatsız olurum. Ancak yepyeni bir türün son türevi olduğu için yine de bakın, çok beklentiye girmeyin yeter ;)

Popular Posts