The Hundred-Foot Journey..

Yeni dönemi başlayacak ama ben hala geçtiğimiz ödül döneminde diyerek girişimi yapıyorum! Ancak yapacak bişi yok :)
Dediğim gibi geçtiğimiz ödül sezonu döneminde adına sıkça rastladığım için ne zamandır izlemek istiyordum ancak bakabildim. Nedense bazen oluyor, afişinden etkilenip bir türlü filmi izlemek istemiyorum bu filmin afişi de beni nedense itti! Hint konulu filmleri de sevmediğin için izlemeyi de öteledim durdum. Tam başlamadan önce de okuduğum yorumlar çok fazla abartılı derecede filmi övdüğü için (her zaman olduğu gibi ters teper bana böyle yorumlar!) son dakika beni bir daha itti film ama artık izle Jale, çıksın aradan dedim, kendimi tutup filmi izlemeye başladım.
Evet öyle çoook sıkılmadım ancak eğlenmedim de! Bana bir şey vermeyi bırak düşündürtmedi de. Tabii ki göçmen ırkçılığı olayı kilit unsur ancak nedense inanılmaz yüzeysel geldi, belki yüzeysel işlenmiş geldi, ya da belki de bilerek öyle yapıldı! Orasını bilemeyeceğim! Ancak beni rahatsız etti.
Kıza yaptığı etik gelmedi, çocuğu fazla hızlı ve fazla yukarı yükseltmiş gibi geldi, ne olursa olsun öyle çok gerçekçi gelmedi, ne kadar iyi olsa da kendilerinden olmayan birini hele ki Avrupalılar sorry ama bu kadar tepelere taşımazlarmış gibi geliyor, en azından bende öyle bir izlenimleri var.
Baba figürü beni çok eğlendirdi, güldürdü filmde o kadar. Tabii ki her yemek programının yarattığı etki gibi mutfağı girip harikalar yaratasınız geliyor bir de :)
Yani bu tip Hint esintili, eklektik tarzları seviyorsanız bir bakabilirsiniz, size kalmış dostlar ;)

Popular Posts